KURUMSAL
SON DUYURULAR
BURSA ve GÜRSU YUSUFELİLİLER DERNEKLERİ 2025-2026 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BURS DUYURUSU
10 Ekim 2025
30. GELENEKSEL YUSUFELİLİLER KELES KOCAYAYLA ŞENLİKLERİ
02 Mayıs 2025
Yenilikte desteğin, gelecekte izin olsun!
10 Nisan 2025
OLAĞAN GENEL KURUL İLANI
01 Mart 2025
Kocayayla "Birlikte daha güzel"
15 Mayıs 2024
Yusufeli İlçesi Tarihi
Yusufeli, Artvin ilinin doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla öne çıkan şirin bir ilçesidir. İlçe, Çoruh Nehri’nin etkileyici manzarası eşliğinde, yeşil vadiler ve yüksek dağlar arasında kurulmuştur. Tarihi, antik çağlara kadar uzanan Yusufeli, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
Yusufeli’nin tarihi, MÖ 2000’li yıllara kadar uzanır. Bölge, Hurriler, Urartular, Kimmerler ve İskitler gibi birçok antik medeniyetin izlerini taşır. Daha sonra Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetine giren bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir stratejik nokta olmuştur. Özellikle Bizans döneminde, bölgede inşa edilen kiliseler ve kaleler, Yusufeli’nin tarihi dokusunu şekillendirmiştir.
yüzyılda Selçukluların Anadolu’ya gelişiyle birlikte Yusufeli, Türk hâkimiyetine girmeye başlamıştır. 13. yüzyılda ise bölge, Gürcüler ve Moğollar arasında sık sık el değiştirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişiyle birlikte Yusufeli, 16. yüzyılda tamamen Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde, bölgede camiler, hanlar ve köprüler inşa edilmiş, Yusufeli’nin kültürel ve sosyal yaşamı zenginleşmiştir.
Yusufeli, Cumhuriyet döneminde de önemini korumuş, 1950 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. İlçe, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla turizm potansiyeli taşımaktadır. Özellikle Barhal Kilisesi, Öşvank Kilisesi ve Yusufeli Kalesi gibi tarihi yapılar, bölgenin geçmişine ışık tutmaktadır.
Günümüzde Yusufeli, Artvin’in en önemli ilçelerinden biri olarak, doğa sporları, trekking ve rafting gibi aktivitelerle de öne çıkmaktadır. İlçe, Çoruh Nehri’nin muhteşem manzarası ve yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerini büyülemektedir. Yusufeli, tarihi ve doğal güzelliklerini harmanlayan, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir.
